Yalvaç Mutlu Son

Yalvaç Mutlu Son Öyle ki 19. Yüzyıl başlarına kadar Britanya donanmasında eşcinselliğe ilişkin suçlara verilen idam cezası, cinayet davalarına verilenden çoktu. [101] 7. BÖLÜM 18. YÜZYIL: İFŞA VE DEVRİM Açık Zihinler ve Mastürbasyon Batı’da çoğu insan için yaşamın bugün bildiğimiz hayata benzemeye başladığı dönem 18. Yüzyıldır. Şehirli, gezici, cinsel açıdan özgür bir hayat. Günümüzden nispeten muktedir bir adam 1760 dolaylarında kalabalık bir Londra, Paris yada New York caddesine bırakılsaydı, çok fazla mesele yaşamadan geçinip gidebilirdi. O süreın dili farklıydı ama anlaşılmaz değildi.

Caddeler çöp ve gübreyle doluydu fakat en azından birkaçı asfaltlanmıştı. Dükkanlarda seri üretilmiş demir eşyalar vardı ve insanoğlu fabrikalarda dokunmuş kıyafetler giyiyorlardı. Tanrı’dan çok yeryüzündeki paradan söz ediliyordu. Giderek artan sayıda insan için cennet artık iyi bir yaşam yaşadıktan sonrasında gidilecek yer değil, burada ve şimdi tadılan bedensel hazlar ve maddi bolluk demekti. Eğer vakit yolcumuz bir meyhaneye girip oradaki sohbete katılsaydı mevzuşacak ortak paydalar bulurdu. Canı seks yapmak istiyorsa muhtemelen meyhanenin arka odalarında yada yörede cinsellik yapabilirdi. Amerikan ve Fransız devrimleri, Tanrı’yı hukuk işlerinden kovmak için başladı.

Yalvaç Mutlu Son

Yalvaç Mutlu Son Yüzyılın sonuna gelindiğinde bir çok ülke, hukuku yönlendirmek için “akla” ve “insanoğluın iradesine” bakıyordu. Dünya artık sırf tanrısal çabanın ürünü olmadığı şeklinde insani acılar da semavi intikamdan kaynaklanmıyordu. “Aydınlanmış” insanlar geceleyin semane baktığında, matematik denklemleri görüyordu. Dağlara bakmış olduğunda fabrikalarda yanan kömürü görüyordu. Ve kasıklarında o bilindik uyanışları hissettiğinde düşündüğü son şey Baba, Oğul ve mukaddes Ruh oluyordu.

Dinden akla geçiş yarım yamalak ve düzensiz oldu. Fransa devrim sırasında livatayı suç olmaktan çıkardı; cinsel özgürlük alanında devasa bir ilerlemeydi bu. Ancak 1806’ya gelindiğinde İngiltere hâlâ katillerden çok oğlancıları ölüme gönderiyordu. Kral III. George ahlaksızlığın arkasından tanrısal gazabın geldiği konusunda ikazda bulunmasına karşın The Whoremonger’s Guide London [Zamparanın Londra Rehberi] gibi kitaplar her çeşit kabiliyet ve fiyattan kadın reklamlarıyla doluydu. Bazı genelevler olağanüstü zarif kadınları sunuyordu. ötekiler zindanlarda kırbaçlanıp boğulmak isteyen erkeklere hizmet ediyordu.